20 Ekim 2010 Çarşamba

Mutlu SON!

Duyduk duymadık demeyin, sesimiz boyumuzu aştı. Vatana millete hayırlı olsun, bir kahramanımız var artık beyler, bayanlar.

Şimdi bendeniz ve bir kısım dost meclisim aylardır yazıp duruyoruz beklemenin hallerini, çilelerini türlü şekil deneyimini... Sizler gerek blog, gerekse sosyal medyada yorumlarınızı gönderiyorsunuz... Çaktırmadan kalabalıklaşıp, kendi halimizde takılıyoruz sanıyorduk şu güne kadar...

Saf değiliz, elbet beklemekten tek sıkılan biz değildik... Ancak meğer bir başka ekip de gizliden gizliye hummalı bir çalışma içindeymiş. Günlük hayatımızın içinde yeterince vakit kaybettiğimize inanıp yola çıkmışlar... Yıllardır hayatımızın içindeki bir markadan, tüm internet kullanıcılarının yakından tanıdığı Superonline’dan bahsediyorum.

Kendileri çok önemli bir bekleyişe son vermeye kararlı çıktılar karşımıza. Şöyle bir bakıştık, pek çabucak anlaştık ve karşılıklı aynı fikirde karar kıldık: Kaybedecek Zaman Yok!

Anlaşılan o ki dünyaya açılan pencerimiz , en önemli iletişim aracımız internetin başındaki bekleyişimize bir son verildi: Superonline Fiber İnternet hayatımıza girdi.

Biz ki sevgiliyi, haberi, doktoru, sınavı, terfiyi, askeri, mesaiyi beklemişler... Tutturduk bir beklemek, yuvarlanıp, gidiyorduk. Tam da bu noktada her birine değil ama çok önemli bir bekleyişe son verildiğini buradan duyurmak pek şık oldu açıkça.

Şimdi ilk kez bir bekleme deneyimine tavsiye vermekten öteye geçip çözüm öneriyor olduk.  Bundan daha güzel son olamazdı kendi adıma. Tam eski Türk filmleri gibi, finalde mutlu bir kucaklaşma! 

Şimdi söz Superonline’ın, sizlere projeyi anlatacaklar. Ben de çekileceğim izninizle artık huzurundan. Takdir edersiniz ki bekleyen bir sürü işim var.

Bekleyen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder