Gece yarısı… Kahve, bourbon ya da su fark etmez… Size neyin eşlik ettiği önemli değildir… Tiryakiyseniz paket çoktan bitmiş veyahut Nutella kavanozu ile derin bir ilişkiye girilmiş olabilir… Sonuçta vakit geçtir ve eylem yine beklemektir…
Saat ilerledikçe o telefonun çalma ihtimali daha da düşer… Hele kapıdaki tıkırtının hiç şansı kalmaz… Teknolojinin hayatımızdaki yeri malum… MSN, cep mesaj, mail, kurumsal mail… Facebook sayfasında hareket var mı? Twitter’a bir şey yazmış olabilir… ‘Belki ayakta olduğumu düşünmüyordur’ denir, sosyal network’ler üzerinden manidar laflar edilir… Bir de G-talk’a mı baksak?
Gelmez! Ama yine de beklenir…
Gönül meselesi beklemek eyleminin en bi sevimsizidir. Dergilerde an itibariyle ilgi çekici konu kalmamış, TV sarmamış, PS baymış ya da uyku kaçmıştır. Malum kişinin konudan haberdarlığı ise her daim şaibe taşır.
Sırayla tüm ihtimaller tam tersinden hesaplanır. Arasam, mesaj çeksem, offline mesaj yazsam, mail atsam vs vs… Sabırsızsanız bu yollardan birine başvurursunuz. Şayet anında cevap gelmezse vay bekleyenin haline… Şimdi eziyet iki katı… Yok gelirse ne mutlu size!..
Hoş en başta genel eğilim beklemeyi gerektirdiyse zaten ortada küçük de olsa bir kriz var demektir… Dolayısıyla sabahla aranızdaki mesafe, -kişiliğinize göre hızı değişse de- güzelce açılır… Sinirli bünye kendini sokağa atar, melankolik radyoyu açar, depresifler yatağa sığınır, hiperaktif olan yemek pişirmeye ya da dans etmeye kalkabilir… Ya da boş boş karanlık seyredilir… Dedik ya kişiliğinize göre oyalanma yöntemleri şekil değiştirir ama gerçek değişmez… Haber gelmemektedir…
Aynı evi paylaşan iki kişiyseniz bu durumla yine de karşılaşılabilir… O telefon bi açılmasın da görelim! Ezkaza karşı tarafın nerede olduğu bilinmiyor ya da kendine ulaşılamıyorsa bu deneyim intikam planları ve felaket senaryoları arasında bir kurgusal zenginlikle süslenir ki sormayın!
Bu durumda yine o makbulsüz kurallardan biri devreye girer beyler bayanlar: Beklenen haber, gelmeyen haberdir!
Bu bekleyişin kolayı yoktur ancak şayet yalnız olmadığınızı bilmek kendinizi iyi hissettirecekse kıssadan hisse şöyle denebilir: Nice şiir ya da bestenin o bekleme gecelerinden çıkması hiç de tesadüf değildir.
Bekleyen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder